18 Kasım 2021 Perşembe

 Sevgili Vera. 

Yıllar sürdü.
Burnumu kırdım, kanı durdurmayı öğrendim.
Kolumu kırdım, yenimi içinde tutmak için dişimi sıkmayı öğrendim. 
Bir çelik kapıyı çok hızlı çekince çıkan sesin önce midemde yankılandığını öğrendim.
Kendi başıma kalmayı öğrendim. Tek başına, yalnız başına, bilebildiğim her şekliyle.
Devranın döndüğünü, aklımın çark ettiğini, mesafelerin geri döndüğünü öğrendim.

Yıllar sürdü.
Tutkumun tutulduğum kulp olduğunu,
acizliğimi, zayıflığımı, günah işlemeyi, kalp kırmayı öğrendim.
Akılla bir konuşmam da benim olsun istedim,
aklım başıma gelmeden mümkün olmayacağını öğrendim.
Aklım hiç kesmiyormuş aslında;
elimi kaburgamın üzerine koyup "bu benim" diyemediğimde öğrendim.

Yıllar sürdü.
Düştüm, kalktım, 
yolu yürüdüm sandım, yarıladım sandım, en fenası yola çıktım sandım.

Şimdi
Ne aradığını bilmeden yollara düşen bütün tilkilerin dönüp dolaşıp geldiği dükkandayım;
kafamın içinde. 

Sevgili Vera.
Anlat.
Göğsümdeki ferahlığa, aklımdaki esenliğe, sırtımdaki hafifliğe, 
en önemlisi de kendime
ne zaman tekrar kavuşurum?


bu bir. sonra iki. sonra üç.
belki dört